Murat Kosova Tek KaleGOAL Türkiye

ÖZEL | Murat Kosova, Liverpool'dan kiminle yemeğe çıktı?


RÖPORTAJ | İdil Erin Tetik @idilerintetik


Murat Kosova, futbol ve basketbol maçları anlatımıyla herkesin gönlünü kazanan bir isim.

İmza tonlamaları, heyecanlı ve pozitif sunumlarıyla Türkiye'nin en sevilen spor spikerlerinden. Peki stüdyoda değilken neler yapıyor? Hangi oyunları oynuyor? Liverpool'dan kiminle yemeğe çıktı?

GOAL Türkiye Tek Kale programının ikinci bölümünde Murat Kosova ile hakkında pek bilinmeyenleri konuştuk.

Murat Kosova'nın maç anlatımı kariyeri nasıl başladı?

"İlk maç anlatımım biraz kâbus olmuştu. Kulakları çınlasın İlker Yasin'in ekibindeydim. Zaten mesleğe ShowTV'nin kuruluşuyla başladım. Aslında bir nevi özel televizyonlar başlarken benim de kariyerim başladı. Bir basın emeklisiyim."

"Lig ve Avrupa'dan maçların kısa özetlerini hali hazırda anlatıyordum. Ancak Cannes - Fenerbahçe maçı için İlker abi Fransa'daydı. O sırada ben de spor servisinde çalışıyorum, diğer işlerle ilgileniyorum, maçın başlamasını bekliyoruz."

"Maçın başlamasına bir dakika falan kala benim koluma teknik elemanlardan iki kişi girip uyducu arkadaşların katına götürdüler. Fransa ile tüm iletişim kopmuş, maçın başlamasına saniyeler var. Hiçbir hazırlığım yokken küçücük bir monitörden Cannes - Fenerbahçe maçının ilk yarısını anlattım. İlk yarı 0-0 bitti, hiç unutmuyorum."

Peki Murat Kosova o anda neler hissetti?

"Elim, ayağım boşaldı. Hiç canlı yayın anlatmamışım. Ulusal kanalda tüm Türkiye'nin seyredeceği bir maç."

"Şimdi genç arkadaşlara çok önemli gibi gelmeyebilir ancak hiçbir hazırlık olmadan Cannes - Fenerbahçe gibi bir maçı anlatmak o dönem zordu."

Murat Kosova oyun oynamaya zaman ayırabiliyor mu?

"Oyun olmasa herhalde yaşayamam, oyun hayatımın çok büyük bir parçası. Sanırım 18. yıla girdik bir World of Warcraft maceramız var. Oyun oynadığımız ekipteki adamlar fizikçi mesela. CERN'de falan bir sene çalışıp geldi, staj yaptı adam. Herhalde fizik, matematikte okunabilecek en ağır müfredattan geçmiş adamlarla beraber oyun oynuyoruz. Hem oyun oynuyoruz, bir tane dragon kesiyoruz, aynı zamanda Webb teleskopunun neler yapabileceğini tartışıyoruz."

"Dediğim gibi o dünya olmazsa nefes alamam. Beni asıl dinlendiren, hayatın insanı yoğuran koşuşturmasından kurtaran bir dünya orası. İleride bu dünya daha farklı yerlere gelecek oraya doğru gidiyoruz."

"Her zaman bir sözüm vardır: Oyun oynamayı yaşlandığımız için bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız zaman yaşlanırız."

Peki Süper Lig bir oyun olsaydı, hangi oyun olurdu?

"San Andreas falan olurdu herhalde (Gülerek)."

"Mesela 90'ların ortasından beri bırakmadığım bir oyun da Football Manager serisi. Şu anda Türkiye liginde bir takım alıp çalıştırmak bundan 10 yıl, 20 yıl önceki oyundan çok daha zor. En ufak bir şeyde kovuluyorsun, oyunlar gerçeğe çok yakın. Yapılmışı var aslında bu soruya cevap olarak."

Murat Kosova, Liverpool'dan kiminle yemeğe çıktı?

Peki Liverpool'dan biriyle akşam yemeğine çıkma şansınız olsa bu kim olurdu?

"Onu yaptık aslında arkadaşlarla, 2005 finali öncesi. O dönem Liverpool başkanı David Moores, Liverpool menajeri Rafa Benitez'di. Çok iyi Liverpoollu arkadaşlar var Türkiye'de yaşayan. Sağ olsunlar beni de organizasyona katmışlardı o zaman. O unutulmaz Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu öncesi çok güzel bir yat, boğaz gezisinde hem Liverpoollu yöneticilerle hem de eski futbolcularla unutulmaz bir gün geçirmiştik. Öyle bir şey yaşadım aslında."

"Ancak şu anda Jürgen Klopp ile bir akşam yemeği herhalde süper olurdu."

Murat Kosova paralel evrende hangi mesleği yapıyordur?

"Ben Fen lisesi mezunuyum ama benim 35 yıl önce okuduğum Fen lisesi, tamamen bilim adamı yetiştirmeye yönelik, bütün senesi laboratuvarda geçen bir eğitim sürecinden ibaretti."

"Ben sporcu olamadığım için spor medyasında yer aldım. Basketbol, futbol oynadım. 2. Lig seviyesinde futbol ve amatör basketbol oynadım. Ancak hem sağlık hem de bahsettiğim gibi zorlu eğitim süreci buna izin vermedi. Sporcu olmak isterdim tabii öncelikle."

"Ama bu da resmin dışındaysa belki yazar olmak isterdim. Onu da olabilirim, kim bilir? Bu mesleği aktif olarak yapmayı bıraktıktan sonra eğer elim kalem tutarsa yazar olmak isterim."

"Çok eskiden şu şekilde idealist bir düşüncem vardı: hatta bir, iki teklifte almıştım öğretim görevlisi olmak için. Hem iletişim konusunda hem spor konusunda eğitimci olmak isterdim herhalde. Bildiğimi birilerine aktarabilmek ki bu mesleğin bir parçası da budur, bildiğini, okuduğunu, yaşadığını birileriyle paylaşmak. Hatta büyük parçası budur bence. Heyecanımı, sevgimi, beni şaşırtan bilgi taneciklerini birilerine aktarmak. Biraz öğretmenliğin de buna benzer bir şey olduğunu düşünüyorum. Belki paralel evrende bir öğretmen olabilirdim. Tarih öğretmeni, tarihe aşığım çünkü."

Reklam