Valerien Ismael & Igor Tudor.bjk.com.tr/Getty

YORUM | Beşiktaş'ta tutunamayan Valerien Ismael, yeni Igor Tudor olabilir mi?


YORUM | Samet Çayır @sametcayir


Taraftarlar, her sezona büyük bir umut ve güven duygusu ile başlamak isterler. Yaz transferleri, yenilenen oyuncu kadrosu ve teknik direktör, oldukça önemli parametrelerdir.

Futbolda son yıllarda teknik direktörler, bu oyunun başrolü haline gelmeye başladı. Çünkü artık her teknik detay çok önemli ve bu detayları inşa edecek olanlar, kenardaki hocalar.

Haberin devamı aşağıda

Bu yüzden, yeni sezona umutlu ve güven duyarak girebilmek için ilk önce teknik direktör konusunda bir camianın mutabık kalabilmesi gerekiyor.

Beşiktaş ise sezona Valerien Ismael özelinde birçok soru işaretleri ile başladı. Geçen sezonun sonlarında ayyuka çıkan set oyunu problemi, yaz aylarında kafaları kurcalıyordu.

Ancak belki de kadronun değişimi, hocanın istediği oyunu oynatmasını sağlayabilirdi. O yüzden çok da ön yargılı davranmamak gerekirdi.

Beşiktaş, tüm kafa karışıklıklarına rağmen sezona olabildiğince yüksek perdeden girdi. İlk beş haftada alınan dört galibiyetin yanı sıra çok yüksek tempolu ve rakibi bunaltan oyun yapısı, taraftarları mest etti.

Ancak sonraki altı haftada alınan bir galibiyet, bununla birlikte oyundaki gerileme, Valerien Ismael'in takımdan gönderilmesine sebep oldu.

İşlerin bu noktaya gelmesinde elbette bir değil, birçok sebep var. Ayrıca bu nedenlerin hepsi, kendisiyle alakalı da değil.

Oyun planı, rakipler için yeterince kafa karıştırıcı değildi

Öncelikle Valerien Ismael, hücumda plan çeşitliliğini sağlayamadı. Ana plan, Kevin N'Koudou'nun dribbling özelliğinden faydalanıp tempoyu yükseltmek ve ikinci topları alıp hücum sürekliliğini sağlamaktı.

Bir diğeri ise Wout Weghorst'un pivot özelliğini kullanıp ona atılan uzun topları toplamaktı.

Ancak N'Koudou, her ne kadar patlayıcı özelliği kuvvetli olsa da bitiricilik anlamında standardın altında bir hücumcu. Haftalar ilerledikçe ona önlemler arttı ve bu etkinlik azaldı.

Mesela Fenerbahçe maçında Gustavo Henrique'nin Weghorst'a karşı hava toplarında sağladığı üstünlük de diğer planın işlerliğini kaybetmesine neden olmuştu.

Günümüz futbolunda teknik direktörlerin her zaman birçok farklı oyun hafızasının olması gerekiyor. Şu anda Türkiye'de bunun en büyük örneğini Jorge Jesus sergiliyor.

Maç içinde planını değiştir, rakibin aklını karıştır.

Bununla birlikte Ismael, oyuncu değişikliklerinde de sınıfı geçemedi. Yaptığı müdahalelerin çoğu takımı ileriye değil, geriye götürdü.

Dele Alli, ana stratejinin gücünü azalttı

Premier Lig'den böylesine büyük bir yıldızın gelmesi sevindirici olabilir. Ancak Dele Alli haberleri çıktığında, takımın oyun yapısına hakim olan herkes, kapıdaki tehlikeyi fark etmeliydi.

Beşiktaş, ön alanda rakibi prese boğan bir takımdı ve orta alanın, fiziksel kalitesi yüksek futbolculardan oluşması gerekiyordu.

Dele Alli ilk 11'e girdikten sonra ise bu pres yoğunluğu doğal olarak çok azaldı. Bu da temel planın sekteye uğramasına ve oyun kalitesinin düşmesine neden oldu.

Dele Alli, Besiktasbjk.com.tr/GOAL

Valerien Ismael'in büyük şanssızlığı: Kaleciler

Beşiktaş, istatistiklere göre ligde kalesine en az isabetli şut çektiren takım. Aynı zamanda kalesinde en az gol beklentisine sahip olan ekip.

Yani bakıldığında, takım savunmasının standardın üzerinde olduğu anlaşılıyor. Peki buna rağmen nasıl oluyor da kalesini gole kapatamıyor?

Bu her ne kadar 'bahane' gibi görülse de, Beşiktaş'ta Ersin Destanoğlu ve Emre Bilgin'in kötü performansları, Valerien Ismael'in en büyük şanssızlığı oldu.

Şu sıralar hangi Beşiktaşlı ile konuşsanız, "Kalemize gelen ilk top gol oluyor!" serzenişini duyabilirsiniz.

Kalecilerin bireysel olarak kötü performansları puan kayıplarına, puan kayıpları da takımda mental gerilemeye neden oldu.

Sonuç

Aslında tüm bunlara rağmen şu anda teknik direktör değişimine ihtiyacın olduğunu söylemek kolay değildi. Mesela Hatayspor maçının ilk yarım saatini izleyen herkes, takımdan çok etkilendi.

Sahipsiz topları kazanan, rakibini çıkarmayan ve büyük bir baskı yapan Beşiktaş sahadaydı.

Alanyaspor deplasmanında top Saiss'e çarpıp kaleye girmemiş olsa, Beşiktaş daha güçlü bir mentalite ile yoluna devam edebilirdi.

Ya da kaleciler 'standart' bir performans sergilese, Beşiktaş'ın şu anda muhtemelen çok daha fazla puanı olacaktı.

Bununla birlikte, Ankaragücü deplasmanında yaşanan olay da takımın mental anlamda ayarlarını bozdu. Josef de Souza elbette haklıydı ancak konu çok uzadı.

Neredeyse her gün yeni bir açıklama yapıldı ve sahadan biraz uzaklaşıldı.

Ismael, Hatayspor maçının ilk 30 dakikasındaki oyunun süresini uzatıp oyuncu değişikliklerinde daha iyi hale gelip takımı uzun vadede şampiyonluk yarışına sokabilirdi.

Ancak Hatayspor maçının ardından Weghorst'un söylediklerini duyunca, iplerin koptuğu net bir şekilde ortaya çıktı.

Hollandalı santrfor, tercümesi yapılmamış olsa da direkt olarak Valerien Isamel'i hedef gösterdi ve 'tahmin edilebilir' bir oyun oynadıklarını vurguladı.

Bu da Ismael'in, artık soyunma odasındaki kontrolü kaybettiği anlamına geliyordu. Dolayısı ile artık ayrılık vakti geldi.

Türkiye'de spor medyasının yabancı hocalara karşı kredisinin çok az olması, yabancılara çok daha acımasız davranılmasının getirdiği dezavantajı Valerien Ismael de tattı.

Beşiktaş şimdi 'Güneş'li günler umuduyla yeni bir sayfa açacak.

Valerien Ismael'in önünde ise iki seçenek var.

Ya yerinde sayıp bu potansiyelini yansıtamayacak, ya da Igor Tudor gibi Türk spor medyasını haksız çıkaracak.

Reklam