Virgil van Dijk Goal 50Goal

Liverpool efsanesi Virgil van Dijk'in olağanüstü yükselişi

"Belki de bir savunma oyuncusunun kazanma zamanı gelmiştir."

Virgil van Dijk'ın gözlerinde bir parıltı var.

Bunun alışılmadık bir durum, alışılmadık bir başarı olduğunu biliyor. Cristiano Ronaldo'ya üstün gelebilen çok stoper yok. Lionel Messi, Sadio Mane, Mohamed Salah ya da Kylian Mbappe'yi gölgede bırakabilen stoper sayısı çok değil.

Tabii Bu stoperlerin çoğu bir Van Dijk değiller.

Hollandalı oyuncu, bu yıl 12'incisi düzenlenen Goal 50'deki birincilik ödülünü Liverpool'un Melwood antrenman sahasında aldı.

O bu ödülü kazanan ilk Liverpool oyuncusu, ilk savunmacı, yalnızca ikinci Premier Lig oyuncusu ve yalnızca ikinci Hollandalı.

Ödülünü yakından inceleyen Van Dijk, "Çok gurur verici," diyor ve ekliyor: "Birçok büyük oyuncunun arasından bu ödülü kazanmış olmaktan gurur duyuyorum."

Van Dijk elbette bu türden takdir edilmelere alışmaya başladı.

Nisan ayında İngiltere Profesyonel Futbolcular Birliği tarafından sezonun oyuncusu seçildi. Ağustos'ta ise Messi ve Ronaldo'nun önünde UEFA'nın Yılın Oyuncusu ödülünü aldı. Ballon d'Or'u kazanma olasılığı en yüksek oyuncu olarak da kendisi görülüyor.

Bu onun ne kadar iyi durumda olduğunu gösteriyor. Tüm zamanların en iyi iki oyuncusunun arasında ve hatta üstünde olacak kadar iyi. Dünyanın en iyisi sayılacak kadar iyi. Bir Avrupa şampiyonu, ülkesinin kaptanı, dünya çapında saygı duyulan ve hayranlık uyandıran bir oyuncu olacak kadar iyi.

Van Dijk gülümseyip, "Belki şimdi bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu tam anlamıyla idrak edemiyorum," diyor, ardından birkaç saniye duraksayıp kesinlikle bir gün neler olduğunu anlayacağını söylüyor.

Virgil van Dijk Goal 50Goal

Van Dijk'in dikkat çekici bir mütevazılığı var. Takım ruhundan ve kolektif başarılar olmadan bireysel ödüllerin mümkün olamayacağından bahsediyor. Kendine güveniyor; ancak kendisi hakkında konuşmaktan hoşlanmıyor.

Neyse ki Goal bunu yapması için başka birkaç kişiyi ayarladı.

Van Dijk ile yaptığımız derinlemesine röportaj esnasında, ekranda onun kariyerini şekillendiren istatistiklerin yer aldığı, Groningen'de "yavaş bir stoperden" (kendisinin sözleri) Celtic, Southampton ve Liverpool'da "stoperlerin Rolls Royce'u"na dönüşümünü anlatan bir dizi klip oynatıldı.

Onu 2013'te Groningen'den Birleşik Krallık'a getiren Celtic Teknik Direktörü Neil Lennon, "Van Dijk dünyanın en iyisi" diyor. Glasgow'da iki sezon geçiren ve 115 maça çıkan Van Dijk, iki lig şampiyonluğu da kazanmıştı.

Ekranda yüzünde bir gülümsemeyle beliren Celtic kaptanı Scott Brown, "Ne zamanlardı ama!" diyor. Brown ve Van Dijk, Celtic'te yakın arkadaş olmuşlardı. Brown, Hollandalı oyuncuya kazanma alışkanlığının önemini ve ikinciliği asla kabullenmemesi gerektiğini öğretmişti.

"Bunu kendi sistemime dahil etmek zorunda kaldım," diyor Van Dijk, "Herkes oynadığımız her maçı kazanmamızı bekliyordu. Çoğu zaman topa yüzde 60 sahip oluyorduk ve daima sadece hücum ediyorduk. Bu, önceki kariyerimde hiç yaşamadığım bir şeydi."

Lennon, kulübün gözlemcilerinin kendisine izlettikleri Van Dijk'in Groningen'deki en iyi görüntülerinden oluşan 15 dakikalık klibi hâlâ hatırladığını söylüyor. İrlandalı teknik direktör, Avrupa'nın büyük kulüplerinin Van Dijk'i kendilerine bırakmış olmalarına hâlâ inanamıyor.

2015'te Van Dijk'in Premier Lig'e geçme zamanı gelmişti; fakat büyük takımlar yine ortada yoklardı. Onların yerine, Ronald Koeman tarafından 11 milyon sterlin karşılığında Southampton'a getirilmişti.

Koeman'ın kendisine "kral" diye seslendiği klibi izleyen Van Dijk, "Premier Lig'de oynamak her zaman hayalimdi" diyor.

Van Dijk, Koeman'ın babası Martin'i Groningen'den tanıyor. Ronald Koeman'ın Southampton'a katılma kararında büyük bir faktör olduğunu söylüyor.

"Doğru zamanda, doğru kulübe gittiğimi düşünüyorum," diye söze giren Van Dijk, "Kulübün o zamanki yapılanması olağanüstüydü ve elbette Koeman, Southampton'a gelme kararımda büyük rol oynadı. Orada çok şey öğrendim, çok büyük adımlar attım ve orada geçirdiğim zaman için daima müteşekkir olacağım" diyor.

Virgil van Dijk Goal 50

Southampton'dan takım arkadaşı Jay Rodriguez, Van Dijk'in takımdaki ilk maçı olan West Bromwich Albion karşılaşmasını anımsıyor.

Şu anda Burnley'de forma giyen golcü oyuncu "O zamandan biliyordum," diyor ve ekliyor: "Soyunma odasında takım arkadaşlarıma bu adamın birinci sınıf bir oyuncu olduğunu ve her kulüpte oynayabileceğini söylemiştim. Muhtemelen sahanın her yerinde oynayabilir ve maçın en iyi oyuncusu olabilir. İnanılmaz bir yetenek."

Van Dijk'in ünü güney sahilinde giderek arttı. Southampton'daki ilk sezonunda yılın oyuncusuydu ve ikinci sezonunda takımın Lig Kupası'nda finale yükselmesine büyük katkı sağladı. 2017 yazında ise nihayet büyük kulüpler uyandı. Etrafı Liverpool, Arsenal, Manchester City ve Chelsea tarafından kuşatılmıştı.

Sonunda ise yarışı kazanan Liverpool oldu. Van Dijk, Liverpool'a gitmek istediğini söyledi ve Kırmızılar'a o dönem için bir savunma oyuncusu için ödenen en yüksek ücret olan 75 milyon sterlin karşılığında transfer oldu.

Van Dijk, "Liverpool'a transfer olma kararını birçok şeye dayanarak verdim," diyor, "Hislerim her zaman en önemli şeydir ve Liverpool'un bana hissettirdikleri, benimle ilgilendiklerini duyduğum ilk andan itibaren çok iyiydi. Benimle ilgilenen diğer kulüpler de elbette bana büyük bir mutluluk ve gurur verdiler; ancak Liverpool, antrenörü, oyuncuları, oynadıkları sistem, taraftarları, sahip olduğu kültürü gibi birçok faktör dolayısıyla benim için en güçlü adaydı. Önümüzdeki yıllarda buranın bir parçası olmak benim için çok önemliydi. Neredeyse iki yıldır buradayım ve şimdiye kadar her şey çok iyi gitti. Buraya gelme kararını verdiğim için çok mutluyum."

"Şimdiye kadar çok iyi" sözleri, aslında durumu oldukça iyi özetliyor. Van Dijk'in gelmesinden bu yana Liverpool iyi bir takımdan mükemmel bir takıma dönüştü.

İki Şampiyonlar Ligi finali oynadılar ve sonu muhteşem olmasa da rekorlar kırdıkları bir Premier Lig sezonu geçirdiler ve bu sezona da mükemmel bir başlangıç yaptılar. 1990'dan bu yana kazanılamayan lig şampiyonluğu, hiç bu kadar yakın olmamıştı.

"Bunu bekliyor muydum? "Şu an olduğu gibi olmasını beklemiyordum, hayır. Her şeyin böyle devam etmesini umuyorum."

Video klipler ekranda akmaya devam ediyor. Takım arkadaşları Trent Alexander-Arnold ve Gini Wijnaldum'dan mesajlar geliyor. Ardından Klopp, 4 numarası hakkında hararetli bir şekilde konuşuyor.

Ardından ekranda, haziran ayındaki Şampiyonlar Ligi finalinin yapıldığı gün, Madrid'deki Plaza Mayor'da 50 bin Liverpool taraftarının önünde sahne olan müzisyen Jamie Webster'ın konserinden bir klip dönmeye başlıyor. Söylediği şarkı ise Van Dijk'tan bahsediyor.

Jamie Webster Liverpool BOSS Night 2019

Gözleri dolan Van Dijk, "Ne şarkıydı ama!" diyor.

"Aslında 'ne video ama!' demem gerekir. Ailemden birkaç kişi de o kalabalığın içindeydi. Bu videoyu finalden önceki öğle yemeğinin ardından görmüştüm. Genelde o saatlerde uyuruz; ama o gün uyuyamamıştım. Çok heyecanlıydım ve sadece maça bir an önce çıkmak istiyordum. Oraya gitmek, kupayı almak ve onlarla parti yapmak istemiştim! Bu şarkıya değer görüldüğüm için çok gururluyum. Bu video kesinlikle tüylerimi diken diken ediyor. Bu olağanüstü, muhteşem bir şey."

Van Dijk, bir Avrupa şampiyonu olduğunu anladığı anı hatırlıyor. Divock Origi'nin fileleri sarsıp, Wanda Metropolitano'da Liverpool'un zaferini perçinlediği anı hiçbir zaman unutmak istemiyor.

"O an aklımda sürekli oynuyor," diyor gülümseyerek, "Kupayı kazanmayı başardığımız an yerde yatıyordum. Son düdük çaldığında mutluluktan ağlıyordum. Hepimizin çok çalışmasıyla kazanılmış bir başarı bu. Takımda kolay yollardan geçmemiş pek çok oyuncu var. Bazı oyuncuların kendileri için çok çalışması gerekir, örneğin Robbo [Andy Robertson]. Nereden geldiğini düşündüğünüzde şu an bulunduğu yer gerçekten inanılmaz. Bu durum genç oyunculara mücadele gücü vermeli; çünkü gelecekte neler olacağını asla bilemezsiniz."

Elbette bir yıl önce Kiev'deki finalde Van Dijk, Robertson ve arkadaşları Real Madrid tarafından kalp kırıcı bir yenilgiye uğratılmışlardı. Zorlu bir deneyimdi; ancak aynı zamanda bir sonraki yılda kazanılan başarı için güç sağlamıştı.

"Madrid'deki finalden önce hissettiğim şey, o şeref tribününden geçip gümüş madalyayı almak istemediğimdi," diyor Van Dijk, "Bu gerçekten sahip olabileceğiniz en kötü his. Tottenham maçından önce ise yapmamız gerekenleri düşündüm, ne olursa olsun kupayı almalıydık. O kupayı kazanmak, asla unutamayacağınız bir şey. Kariyerlerinde Şampiyonlar Ligi'ni kazanan çok oyuncu bulunmuyor; ama biz bunu başardık. Bunun için Liverpool tarihinde daima hatırlanacağımızı düşünüyorum."

O haklı. Liverpool taraftarlarının kahramanları hakkındaki düşüncelerini duymak için Anfield'da yalnızca bir maça gitmeniz yeterli. Van Dijk'ın şarkısı oldukça popüler; ancak Robertson, Wijnaldum, Roberto Firmino, Sadio Mane, Mo Salah, hepsinin kendileri için yapılmış şarkıları bulunuyor.

Gülümseyerek, "Gurur, evet!" diyor Van Dijk, "Söyleyebileceğim tek şey bu. Sahip olduğumuz yeteneklerle birçok insanı mutlu edebildiğimiz için, hatta belki de bazen sinirlendirebildiğimiz için çok gurur duyuyorum! Bu sadece zevk aldığım bir şey. Oyuncular olarak yapabileceğimiz tek şey sahada her şeyimizi vermek. Taraftarların da bizim için yaptıkları şey bu."

Peki ya teknik direktör? Liverpool'a imza attıktan sonra insan yönetimi ve taktiksel zekâ karışımıyla Kırmızılar'ı zirveye taşıyan adam... Jürgen Klopp.

Van Dijk, "Onunla aramda kesinlikle özel bir ilişki var," diyor, "Buraya gelmemi sağladığı için ona daima minnettar olacağım. Açık bir oyun planına sahip, fantastik ve kusursuz bir teknik direktör. Harika bir oyuncu yönetimi becerisine sahip. Bunu sadece içgüdüsel olarak yapıyor. Her zaman doğru şeyleri söylüyor."

Liverpool şu anda Premier Lig'in zirvesinde ve Avrupa'da bir kez daha emin adımlarla ilerliyor. Klopp'un takımı işinin erbabı görünüyor.

Van Dijk için ise Scott Brown, "Şu anda dünyada daha iyi bir oyuncu yok," diyor. Jay Rodriguez, "Bu onun kaderinde vardı" diyor. Lennon ise bir adım daha ileri gidiyor, "Bence tüm zamanların en iyilerinden biri olacak" diyor.

Bundan daha fazla bir övgü olamaz herhalde. "Sadece bir stoper" için hiç fena değil.

Reklam