Özel Röportaj | Merve Yenidünya @merveyenidunya & Rezzan Yetiş @rezzan_yetis
Hacettepe Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, Canberra Üniversitesi gibi köklü bir eğitim geçmişi... Arkasından Ankaragücü, Gençlerbirliği, Ankaraspor ve Manisaspor'da yardımcı antrenörlük... Son olarak 2009'da gelen teklifle başlayan kadın milli takımlar kariyeri... Türkiye'nin milli takımlar bazındaki ilk kadın teknik direktörü olan Necla Güngör Kıragası, 20 yıldır futbol camiasının içinde.
Yalnızca takım yönetmekle de kalmıyor Necla Güngör; aynı zamanda federasyonun açmış olduğu UEFA kurslarında da antrenör eğitimcisi olarak görev alıyor. Öncülerinden olduğu kadın teknik direktörlük mesleği için gelecek nesilleri de yetiştiriyor.
Tecrübeli çalıştırıcı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne özel Mackolik'in sorularını yanıtladı ve bu mesleğe girişinin biraz şans eseri olduğunu ve Ersun Yanal'ın da bu serüvende rol aldığını söyledi:
"2000’de Hacettepe Üniversitesi’nde, özellikle hareket eğitimi ve koordinasyon alanında uzmanlaşmak isterken Ankaragücü’nde çalışan Ersun Yanal ve ekibi hareket eğitimi ve ritim üstüne birini arıyordu. Onun ekibinde çalışanlar da benim okul arkadaşımdı. 'Senin için de farklı bir deneyim olur, gelip bize yardımcı olmak ister misin?' dediler. Ankaragücü’nün kapısından girdikten sonra bir daha çıkamadım, toplam 20 sene olmuş! Ama her zaman futbolun çok içindeydim, futbol oynamayı çok seven, taraftar olarak çok ciddi maçlara giden, maçları takip eden biriydim. Benim için çok eğlenceli bir anı olarak kalacakken kendi gerçek mesleğimi bulmuş oldum."
Mesleğe başladıktan sonra özellikle akrabalarından ciddi tepkiler geldiğini söyleyen Necla Güngör, annesi ve babasının kendisini her zaman desteklediğini ifade etti: "Toplumda öyle bir ön yargı var ki, 'Kız çocuğusun, 30 tane erkeğin içine gireceksin, erkek camiasındasın, çok yanlış algılamalar olabilir' diye inanılmaz bir baskı vardı. Akrabalarım ben Gençlerbirliği’nde işe başladığımda ciddi tepkiler verdiler. 'Sana hiç yakışıyor mu? Kız başına 30 tane erkeğin içinde ne yapacaksın?” dediler. Ama çok şanslıyım ki annem babam çok arkamda durdu. O cesareti aldım."
Necla Güngör, bir zamanlar futbol antrenörlüğü yapmasını istemeyenleri nasıl yanılttığını ise şöyle açıklıyor: "Çok inatçı bir yapıya sahibim. 'Siz bunu yapamayacağımı mı düşünüyorsunuz? O zaman yapacağım' diyerek adım attım. İyi ki de adım atmışım. Çok da mutluyum, çok da keyifli bir şekilde çalışıyorum. Ama evet, o dönem akrabalarım tarafından 'Kesinlikle bu işi yapmamalısın' diyen insanlar, şimdi beni arayıp 'Milli takım forması imzalı gönderebilir misin?' diyorlar. Çok mutlu oluyorum. Onlara da burdan selam olsun!"
"Futbolcu eşleri dahi sorguladı"
Futbolda cinsiyet bazlı sorunlarla karşılaştığını ve bunun hala devam ettiğini söyleyen deneyimli isim, "Antrenör kurslarına gittiğim zaman ilk 10 dakika gelen kursiyerlere -ki hepsi futbol oynamış antrenör adayları- tamamen kendimi ispatla geçiyor. Onların dilinden konuşarak, aslında onlarla aynı aşamaları geçtiğimi hissettirerek kendimi ispatlamaya çalışıyorum. Profesyonel ligde tek kadın antrenör olarak çırpındım ve yaşımın çok küçük olduğu bir dönemdi. Futbolcu eşleri dahi 'Neden sen buradasın?' diye birtakım soru işaretleriyle karşıma geldiklerinde 'Bu benim mesleğim' diyebildim ve mesleğimin de çok arkasında durduğumu düşünüyorum. En sonunda herkes kabullendi. Bugün artık yirminci senemdeyim, çok keyifle, herkesle, futbolla ilgili olan tüm konularda konuşabilecek ve yorum yapabilecek düzeyde olduğumu düşünüyorum" dedi.
Kariyerinde yaşadığı bir negatif ayrımcılık olayını aktaran Necla Güngör, "Süper Lig bazında çalışıyordum, çalıştığım ekipteki bir antrenör şunu söyledi. Maçlar iyi giderken takımın uğuruydum, 'Bu kız adım attı, ne kadar uğurlu, maçlar çok iyi gidiyor' dedi. Maçlar kötü gitmeye başladı, “İşte, gemiye kadın alırsan lanetlenirsin” dediler. Ben de, “Ne uğurunuzum ne de uğursuzluğunuzum. Ben sadece işimi yapıyorum. Sen nasıl sahaya çıkıyorsan ben de aynı şartlarda sahaya çıkıyorum. Senin bakış açın maalesef bu. İşler kötü gittiğinde sorumluluk almaktan kaçıyorsan bu senin tercihin' dedim" şeklinde konuştu.
Futbol alanında kendine meslek edinmek isteyen genç kadınlara kendilerine inanmaları gerektiğini belirten Necla Güngör, "Kendi potansiyellerinin farkına varsınlar. Kendi potansiyellerini, kendi enerjilerini dışarı vurdukları zaman dünya değişecek. Bir şeyler değişiyor. Kelebek etkisi. Biz çok ufak bir yere dokunuyoruz ama onlar gidiyor büyük bir dalgaya sebep oluyorlar. O yüzden asla pes etmesinler, kendilerine inansınlar. 'Sen kızsın, yapamazsın' diyenlere inat yapabileceklerini göstersinler" ifadelerine yer verdi.
Kadınların çok özel varlıklar olduğunu dile getiren Kadınlar A Milli Takım Teknik Direktörü Necla Güngör, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajını şöyle verdi: "Çok özel olduğumuzu, çok özel olduklarını, çok iyi bir potansiyele sahip olduklarını unutmasınlar. Asla hiçbir zaman ulaşmak istedikleri yolu gül bahçesinden gitmeyeceklerini bilsinler. Hiçbirimiz de gitmiyoruz. Ama bunu aynı şekilde erkekler de yaşıyor. Evet, biz kadınlar olarak belki ataerkil görünen bir toplumda yetişmiş olabiliriz ama her şeyi değiştirmek bizim elimizde. Korkmadan, yılmadan, mücadele ile dolu hayatlar diliyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun."