Sylvester Stallone Pele Escape to Victory GFXGetty/GOAL

Pele, Stallone ve Zafere Kaçış'ın eskimeyen efsanesi

Mike Summerbee, Booby Moore'dan bir futbol filmi yapmakla ilgili bir telefon aldığında tam olarak nasıl bir işin içine girdiğinin farkında değildi.

"Bir belgesel olacağını sanıyordum. Ardından Macaristan'a uçtum ve Budapeşte'de altı hafta boyunca 'Zafere Kaçış'ı çektik."

Gösterime girmesinin üzerinden 40 yılı aşkın süre geçen film artık bir klasik ve tarihin en iyi spor filmlerinden biri olarak kabul ediliyor.

İkinci Dünya Savaşı sırasında geçen 'Zafere Kaçış', esir düşen Müttefik askerlerinin hapisten kurtulmak için Nazi Almanya'sına karşı yaptığı kurgusal futbol maçını konu alıyor.

Oscar ödüllü John Huston'ın yönettiği filmde Michael Caine, Sylvester Stallone ve Max von Sydow gibi yıldızlar rol alıyor.

Ancak oyuncu kadrosunu özel kılan şey, futbolcuların varlığı.

Birbirlerini gençlik yıllarından bu yana tanıyan Summerbee ve Moore, İngiltere milli takımıyla gittikleri deplasmanlarda aynı odayı paylaşmış. Bu sayede Moore'un arkadaşını ikna etmesi pek de zor olmamış.

Bu ikilinin yanı sıra; Ossie Ardiles, Ipswich Town oyuncuları John Wark, Russell Osman ve Kevin O’Callaghan, bir diğer City efsanesi Kazimierz Deny ve elbette içlerinde en unutulmazı olan Pele filmde rol alıyor.

Summerbee şöyle anımsıyor: "Futbolcular aktör olmak, aktörler ise futbolcu olmak istemişti."

"Oyunculuk bambaşka bir dünyaydı. Filmin bu kadar başarılı olacağını düşünmemiştik, ama harika bir deneyimdi."

"Futbol maçlarından önce televizyonda röportaj vermiştik, ama bu film çevirmeye benzemiyor. Biz de ortama uyum sağladık."

Senaryosu Paris'te geçen film aslında 1980 yazında, sezon başlamadan önce Macaristan'da çekilmişti. Summerbee ise son profesyonel maçına filmden önce Stockport County formasıyla çıkmıştı.

Macaristan o dönemde Doğu Bloğu ülkelerinden biriydi ve film ekibinin çekimler dışında yapabilecekleri şeyler sınırlıydı. Buna rağmen otelde bol miktarda cintoniğin ve yöreye ait şarapların keyfini çıkardılar.

Summerbee'den dinleyelim:

"Budapeşte çok güzel bir şehir. Her şeyde kısıtlama vardı, ama bizi etkilemedi; bizi rahatsız etmediler."

"Enfes bir otelde kaldık. Kahvaltılarda müthiş Beluga havyarı yiyorduk. Çok ucuzdu, bolca alıp yanımızda götürdük."

"Birlikte iyi vakit geçirdik. Aktörler bize oyunculuk konusunda yardım etti, biz de onlara futbol konusunda."

Yerel halk Pele'nin gelişiyle büyülenmişti, ama Brezilyalı süperyıldız sette ailenin bir parçasıydı. Onu tam adı olan Edson Arantes do Nascimento'nun kısaltılmış haliyle Eddie diye çağırıyorlardı.

Pele ve Moore arasında, Meksika 1970 Dünya Kupası'ndaki Brezilya-İngiltere maçına dayanan büyük bir karşılıklı saygı vardı.

Summerbee oyuncu kadrosundaki herkesin birbiriyle dost olduğunu ve çekimler başlamadan önce birlikte sık sık top oynadıklarını söylüyor.

Summerbee ile iyi bir arkadaşlık kuran Caine, daha sonra Summerbee'nin ürettiği gömleklerin de müşterisi olmuştu.

İkili sette birbirine sürekli yardım etti. PoW Syd Harmer'ı oynayan Summerbee replikler konusunda, Chelsea taraftarı olan Caine ise futbol koreografisinde yardım alıyordu.

"Michael çok iyi ve anlaşması kolay bir insan. Çekimler boyunca diğer herkes gibi onunla da arkadaşlık kurduk. Los Angeles'tayken onu görmeye gittim ve eşlerimizle birlikte akşam yemeği yedik."

"Birkaç repliğim vardı ama problem olmadı. Biz konuşurken bazı aktörler kamera arkasında durup yardımcı oluyordu. Michael'ın sahada yapması gereken fazla şey yoktu."

"Pele sıradan biriydi, herkesle iyi geçinirdi."

Michael Caine Sylvester Stallone GFXGetty

Filmin zamana yenik düşmemesinde senaryo kadar, inandırıcılık yönünden benzer spor filmlerinin epey ilerisinde olan futbol sahnelerinin de payı vardı.

Gerçekçiliğe azami özen gösterilmiş, Stallone sahnelerinin inandırıcı olması için İngiltere'nin eski kalecisi Gordon Banks'ten yardım almıştı. Yine de tüm bu yardımlar, bir kurtarış için yere atladığında omzunu çıkarmasına ve kaburgasını kırmasına engel olamadı.

Filmin senaryosu da farklıydı.

Genelde kurgu spor filmleri merak duygusunu yeterince körüklemez ve hikayenin kahramanı son sahnede kaçınılmaz şekilde başarıya ulaşır, ama 'Zafere Kaçış' bir futbol maçından çok daha fazlasıydı.

Örneğin -spoiler uyarısı- Müttefikler maçı kazanmamıştı bile. Maç 4-4 berabere bitmişti.

Stallone o tarihte boks filmileri Rocky ve Rocky II'yi yeni çekmişti ve galibiyet golünü atan isim olmaya hevesliydi, ama kaleciyi oynadığı için ona bunun fazla uçuk olacağı söylendi.

Maç sırasındaki bütünlük ve gerçekçilik 'Zafere Kaçış'ın' bunca yıla rağmen eskimesine engel oldu.

Summerbee anlatıyor:

"Sahip olduğumuz tecrübelerle bu futbol filminin ortaya çıkmasına katkıda bulunduk."

"Gollerin gerçeğe yakın olması için hepimiz yardım ettik. Film hala izleniyor, bu da bir futbol filmi olarak yakaladığı başarının kanıtı."

Buna şüphe yok. Tarihin en iyi spor fimlerinden biri olan 'Zafere Kaçış' aradan 40 yıl geçmesine karşın izleyicilerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor.

Reklam