Cristiano Ronaldo'nun Milan karşısında oyundan alındığında verdiği asabi tepkiyi değerlendiren Patrick Vieira, "Juventus'ta gerçek yıldız kulübün kendisidir" diyordu.
Ancak bu yargı gerçekten doğru olamaz değil mi? Ronaldo, Juventus'tan daha büyük. En azından 'CR7' markası bu iddiada bulunabilir. Siyah beyazlıların onu transfer etmesinin arkasında tam olarak bu sebep yatıyordu.
Paulo Dybala ile değiştikten sonra doğrudan soyunma odasına giden Portekizli'nin ceza almaması da buna dayanıyor.
Herhangi bir yaptırım olmadığı gibi bir özür de yoktu. Ronaldo'nun olayla ilgili tek açıklaması Instagram'dan gelecekti: "Zor maç, önemli galibiyet."
Juve ise Teknik Direktör Murizio Sarri'nin sözünü ettiği diz sakatlığı hakkında endişe duyuyor. Sonuçta, sağlıklı bir Ronaldo onlar adına olmazsa olmaz. Onun saha içinde ve dışında her an görünür olmasına, maçlar kazanmasına ve yeni taraftarlar çekmesine ihtiyaçları var.
Gelecek maç
Giorgio Chiellini'nin Ronaldo'nun Torino'ya geleceği haberlerine karşılık verdiği tepkiler yeterince açıklayıcı olacaktır:
"Çok heyecanlıyız. Oyunculardan koçlara, direktörlerden pazarlama departmanına kadar herkes onunla çalışmak için can atıyor."
Ekonomi diploması sahibi ve işletme alanında yüksek lisans bitiren Chiellini için Ronaldo hamlesinin sadece sportif faktörlere dayanmadığını görmek zor olmasa gerek.Portekizli yıldız her ne kadar son Ballon d'Or kazananı olsa da kulüp başkanı Andrea Agnelli, Ronaldo'nun kendi döneminde finansal kazanımlar düşünülerek yapılan ilk transfer olduğunu itiraf edecekti.
33 yaşında bir forvete maaş ve vergi gibi kalemler de eklenince 340 milyon euro harcamak başka nasıl açıklanabilir ki?
"Ronaldo etkisi" belirleyici faktördü.
Il Sole 24 Ore yazarı ve "İtalyan Futbolu'nun sonu" kitabının sahibi Marco Bellinazzo, bu transferi Goal'e şöyle yorumluyor:
"Agnelli kulübü devraldığından bu yana Juventus büyüyordu ama biliyorlardı ki Avrupa'nın zirvesine ulaşmak için Serie A'nın sınırlarını aşmaları gerekiyordu. Juventus, kendisini çekicilik anlamında Real Madrid, Barcelona ve Manchester United gibi kulüplerin yanına konumlamaya çalışıyor. Bu takımlarla yarışmanız için güçlü kadronuzun içinde sosyal medyada takipçisi bol yıldızlara ihtiyacınız var."
"Kalite, popülarite ile birleştiği zaman kulübün kazancını arttırmasını sağlar. Ronaldo, Juventus'un bu hedefleri doğrultusunda olabilecek en doğru transferdi."
Goal
Portekizli, hem sahadaki oyuncu hem de pazarlama aracı olarak hayal kırıklığı yaratmadı.
Şubat ayında 34. yaşını kutlayan Ronaldo, Serie A'nın 'En Değerli Oyuncusu' seçilirken 21 lig golü attı. Şampiyonlar Ligi'nde yaptığı unutulmaz hat-trick, takımını Atletico Madrid karşısında 2-0'dan geri getirecek ve çeyrek finale taşıyacaktı.
5 kez Altın Top ödülünü kazanan Ronaldo'nun saha dışındaki etkisi çok daha büyüktü ve çok daha çabuk hissedildi.
Resmen Torino ekibine gideceği haberlerini takip eden 24 saatte Juventus'un çeşitli sosyal medya hesaplarına 2.2 milyon yeni takipçi katıldı.
Beklenildiği gibi bu artış son 17 aydır kesilmeden devam ediyor.
Instagram'da yaklaşık 10 milyon takipçiden 33.5 milyona fırlayan Juve, YouTube'da ise takipçi sayısını üçe katladı.
'Yaşlı Leydi' Facebook'a 7.5 milyon takipçi eklerken, sadece İtalyanca yayın yapan Twitter hesabı bile 1.7 milyonluk artış yaşadı. İtalyan devinin Portekizce dilini kullanan bir Twitter hesabını da Eylül ayında hayata geçirmesi elbette tesadüften öte.
Belki de en çarpıcı artış, 'Çin Facebook'u' olarak nitelendirilen Sina Weibo'da takipçi sayısının 10 kat büyümesi oldu.
Dünya çapında sahip olduğu popülerlik Ronaldo'yu Juventus için bu kadar değerli kılan birincil özellik.
Getty
Instagram'da en çok takip edilen insan ve bu da onu dünyanın en ünlü yüzü haline getiriyor.
Geçtiğimiz hafta iki vlog yartıcısı, Logan Paul ve KSI, Los Angeles'taki ünlü salon Staples Center'da YouTube boks kemeri için karşı karşıya geldiğinde bu durumun önemi iyice belirginleşti.
Juventus'un hissedarlar toplantısında "Sporun tanımı değişiyor" diyen Agnelli, yeni stratejilerin gerekliliğine değinecekti:
"eSpor gibi eğlence aktiviteleri güçlü bir yükselişte. Bunlar üzerine düşünmemiz gereken konular. Dijital aktiviteler global konumumuz için temel ilkelerden biri."
Juventus, hedeflerini açık edercesine, etkin kitlelere sahip insanların çağında bu işin en iyisini transfer etti.
Ronaldo'nun gelişi, kulüp için yepyeni kapıların açılması anlamını taşıyordu.
Juventus, Ronaldo'dan önce de markasını güçlendirmek için yoğun mesai harcıyordu.
Getty
Bu noktada sözü tekrar Bellinazzo'ya bırakmak en doğrusu olacak:
"Juve, İtalyan futbolunun sınırları içinde ekonomik olarak daha fazla büyüyemeyeceğini gördü. 40 bin kişilik bir stadyum Devler Ligi düşünüldüğünde küçük sayılır ve bilet fiyatlarıni bir yere kadar yükseltebilirsiniz. Geçen sezon yapılan zamlar bile protestolara yol açmıştı."
"Serie A tarafından yönetilen televizyon hakları, ligin La Liga ve Premier Lig kadar ilgi çekmemesi sebebiyle kısa vadede iyileşmeyecek. Elde edilen kâr Juventus'un İngiliz rakiplerinden farklı olarak avantaj yaratmasına engel olacak şekilde dağıtılıyor. Bütün bunlar düşünüldüğünde Juventus sadece uluslararası seviyede büyüme gerçekleştirebilir. Bunun için Cristiano Ronaldo gibi Kuzey Amerika ve Asya kıtalarında da etkin olan evrensel bir ikona ihtiyacınız var."
Bellinazzo, İtalyan devinin diğer marketleri kendisine çekmek için yaptıklarını şöyle anlatıyor:
"Juve, halihazırda diğer marketleri cezbetmek için hamleler yapıyordu. Logonun modernleşmesi ilk akla gelen değişikliklerden. Siyah beyaz dikey çizgilerin Kuzey Amerika izleyicisine hakemleri hatırlatıyor olması, forma dizaynındaki nüansların önünü açtı. Bu sezon öğle saatlerinde çok daha fazla maç oynuyorlar çünkü Asya kıtasından daha rahat izlenebiliyor. Bütün bunları, kulübe uluslararası bir cazibe katmak için yaptılar."
Getty
Bu yöntem işe yarıyor. Juventus markası, yatırımcılar için hiç olmadığı kadar alımlı.
Adidas ile Juve, Ocak ayında yedi yıllık yeni ve iyileştirilmiş bir sözleşme imzaladı. Daha önceki anlaşmayı ikiye katlayan Juventus, bu kontratla 357 milyon euro kazanmayı garantiledi.
Geçen ay forma göğüs sponsoru JEEP ile de mukavele uzatan İtalyan devi, ilk anlaşmadan elde ettiği 17 milyon euroluk gelirini 42 milyon euro'ya taşıdı.
Juve'nin yeni kurduğu ortaklıklar ise çok daha avantajlı olmaya başladı. Örneğin Konami ile yaptıkları anlaşma...PES oyununa Juventus'un isim haklarını almak isteyen Japon firması, Ronaldo'nun da kulüpte bulunması hakkında duyduğu heyecanı gizlemeyecekti:
"Bizim için harika oldu. Ronaldo'nun varlığı yaptığımız anlaşmaya görünürlük ve önem anlamında değer katacak."
Juventus da Ronaldo'nun varlığından tamamen aynı şekilde faydalanıyor.Elbette, bütün bu faydaların Juventus için bir bedeli var.
Bellinazzo, İtalyan devinin payına düşen sorumluluğu anlatıyor:
"Juve, Ronaldo'ya yıllık vergiler dahil 85 milyon euro maaş ödüyor. Forma satışlarıyla parasını çıkartacağını düşünmek saçmalık olur ancak Ronaldo'nun ürün satışlarının artmasını ve diğer sponsorların daha değerli kontratlar imzalamasını sağladığı da gerçek. Bilet satışlarındaki 70 milyon euroluk artışı da onun varlığıyla açıklamak mümkün."
Ronaldo etkisi, herkesin görebileceği şekilde tüm gerçekliğiyle duruyor."
Getty
"Juventus'un sorunu kısa vadede sadece gelirin değil giderlerin de yükselmesi oldu. Ronaldo'nun ilk sezonunda sadece transfer işlemlerinden 150 milyon euro gelir elde eden Juventus, genel toplamda 40 milyon euro zarar açıkladı. Ajax'a karşı Şampiyonlar Ligi'nde elenmek kulübe 20 ila 30 milyon euro arası bir kayıp olarak geri döndü.."
"Yani, Juventus için Ronaldo'nun yarattığı finansal fırsatlar kadar UEFA turnuvalarında son turlara kalmak da hayati öneme sahip çünkü İtalya'da mücadele ederek asla benzer paraları kazanamayacaklar."
Bellinazzo, tam da burada sözü Avrupa devlerinin peşinde koştuğu uluslarası "Süper Lig" projesine getiriyor:
"Agnelli'nin çok daha büyük gelir potansiyeli olan 'Avrupa Süper Ligi' için lobi yapması bu bağlamda şaşırtıcı değil. İngilizler, Premier Lig sayesinde buna ihtiyaç duymuyor. Barcelona ve Real Madrid halihazırda dev markalar. Juventus ise Bayern Münih'i andırıyor: Yerel liginde daha fazla büyüme sağlayamayan bir kulüp."
"Bu sebeple, daha gelişmiş ve daha zengin bir Avrupa turnuvası istiyorlar."
Ronaldo, bu hedefler düşünülünce bir projenin sonu olmaktan çok uzal. Agnelli'nin nihai hedefi bir 'Süper Lig' kurmak. En azından 2024 ve devamında radikal biçimde değişmiş bir turnuvada yer almak.
O vakte kadar Juventus, Ronaldo'nun getirilerini sportif ve finansal düzlemlerde maksimize etmek zorunda.
Sadece varlığıyla Torino'yu diğer oyuncular için çok daha merak uyandıran bir yere çevirmeyi başarıyor. Matthijs de Ligt'in Juve'yi seçmesi bunun en büyük kanıtı olmalı.
Agnelli'nin daha önce de belirttiği gibi, sıradaki Ronaldo'yu 33'ünde değil 25 yaşında transfer etmek için pozisyon alıyorlar.
Goal
"Ronaldo sadece ilk adımdı" diyen Bellinazzo, Juventus'un ekonomik durumunu şöyle açıklıyor:
"Çok yüksek profilli bir transfer ama fazlası da gelecek."
"Operasyonel zararları bir yana 300 milyon euroluk sermaye artışı açıkladılar. Agnelli döneminde ikinci defa bu seviyede bir yükseliş grafiği var. İlki 2011'de 120 milyon euro olarak açıklanmıştı. Bu sefer ki İtalyan futbolu için inanılması güç noktada."
"Bu da doğal olarak pazarlama ve futbol konularında daha agresif bir Juventus izlememize yol açacak. Bahsi geçen harcamaların dengelenmesi ancak oyuncu satışıyla mümkün olabilir. Bu yaz gördük ki bu o kadar da kolay bir iş değil. Bazı isimleri elden çıkarmayı başaramadılar ve bu durum onlara toplamda 500 milyon euroluk bir maaş yükü ve taksit ödemesi olarak geri döndü. Buna benzer bir yükün sürdürülebilir olması imkansız. Juventus'un yüksek maaşlı bazı oyuncularını satması kaçınılmaz."
Günün birinde Ronaldo satılanlar arasına girebilir ama elbette bir Şampiyonlar Ligi kazanmadan bunun gerçekleşmesi olası değil.
Bellinazzo, sözlerini şu şekilde toparlıyor:
"Sonuç olarak, Ronaldo'yu alarak geri dönüşü olmayan bir yola girdiler. Juventus büyümeye ve kazanmaya devam etmek zorunda. İkisi birbirine sıkı sıkıya bağlanmış durumda. Ronaldo, bu iki zorunluluğun gerçekleşmesi için olmazsa olmaz."
Bu transfer, Juventus'un Avrupa'yı fethetmesini sağlayacak romantik bir rüya değil. Ronaldo'nun gelişi, tüm dünyayı ele geçirmeyi hedefleyen bir kulübün uyguladığı akıllı bir stratejiden ibaret.
Bunu hemen farketmek için işletme alanında yüksek lisans bitirmenize gerek bile yok.
